Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum Bölgesi hanehalkı tüketim verileri açıklandı
Erzurum Bölgesi hanehalkı tüketim verileri açıklandı
DKMP'dan yaban yaşamı hassasiyeti
DKMP'dan yaban yaşamı hassasiyeti
Oltu'da Emrullah Aydın sevinci
Oltu'da Emrullah Aydın sevinci
'Dadaş Kemer Takar'
'Dadaş Kemer Takar'
Erzurum’da konut satışları gerileme sürecinde
Erzurum’da konut satışları gerileme sürecinde

Ahmet Göksan

Çözümün Kalıcılığı
5 Temmuz 2013 Cuma

“Biz Türkler, yaratılış itibarıyla kimsenin suçunu yüzüne vurmayız. Böylelikle karma partilerde Rumlar, davetli Türklerle yarenlik ederken ‘liderlik olmasa, siyaset olmasa iki halkın bir arada yaşayabileceği’ edebiyatını yayarken nezaketsizlik olmasın, hır çıkmasın diye mukabelede bulunmayan ‘Türk centilmenler’ istemeden Rumların davasına hizmet ediyordu. Çünkü yabancılar, bu manzarayı görüyor ve hakikaten iki halkın arasında ayrılık yoktur kanısına varıyordu.

Haklı olduğumuz davalarda sesimizi duyurmalıyız. Toplantılarda, partilerde Türk olarak ve halkımızı temsilen bulunduğumuzu hissettirecek bir tutum içinde olmalıyız. Sahte dostluk şakaları altında bir halkın sesini, sözünü ve davasını hiçbir zaman unutturmamalıyız.” 1981

Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

 

            Kıbrıs uyuşmazlığının çözümü konusunda şimdilerde çözüm toto oynandığını söylemek fazladan abartı olmasa gerek. Uyuşmazlığın bir yıl içinde çözüleceği umudunu taşıyanların hangi bir yılın yanıtını da vermeleri gerekiyor. Bu söylem yıllardır söylene söylene adeta yalama oldu. Nice bir yılları gerilerde bırakarak bulunduğumuz noktaya gelmiş bulunuyoruz. Kıbrıs Türkleri sürekli olarak çözümü arayan ve ısrarla isteyen taraf olmasına karşın Rumların ısrarlı ve kasıtlı isteksizliği çözümsüzlüğü körüklemektedir. Çözümsüzlükten en fazla zararı Kıbrıs Türkleri çekmektedir. Bunun ötesinde de uygulanan ambargolar altında adeta inim inim inletilmektedirler. Bu uygulamanın dünyada bir başka örneğinin olmadığının da bilinmesini istiyoruz. İşgal altındaki ülkelerin yurttaşları bile seyahat özgürlüğüne sahiptirler.

            Dünya kamuoyu Rum tarafının çözüm masasına laf olsun torba dolsun diye oturduğunu kabul etmeye başladılar. Çözümün Maraş’ın geri verilmesi ve doğalgaz temeline oturtulduğu noktada yine çözümsüzlüğe çağrı çıkarmış oluyorlar. Bay Anastasiadis ise bu görüşünü “Hükümet olarak, Kıbrıs sorununda ekspres prosedürlerle alelacele çözümleri kabul etmediğinizi ortaya koydunuz”. Ulusal Konsey’de yaptığı konuşmada bu yaklaşımını ortalık yerlere koyuyordu. Bunların ötesine geçerek Makarios’tan emanet aldıkları “Milli Dava”ya ihanet etmeyeceğini söylüyor olması yukarıda da kaydettiğimiz gibi nice bir yılları boşa harcayacağımızın da göstergesi olarak kabul ediyoruz.

            Garantör ülke olarak Türkiye’nin çözüme ilişkin önerilerini sürekli olarak “sorumsuz, tahrikkâr ve tek yanlı adımların devamı” olarak tanımlayanlar bu söylemleriyle kendilerini tanımlamış oluyorlar. Böyle bir ortamda AB üyesi İrlanda’nın “Kıbrıs’ta çözüm empoze edecek herhangi bir girişimi kabul etmeyeceğini” açıklaması ise ilginç bir durumdur. Çünkü mendil büyüklüğündeki ülkenin en önde gideninin geçtiğimiz ay Fransa’yı ziyareti sırasında Avrupa Konseyi Başkanı  Bay Herman Van Rampuy’dan “AB’nin Kıbrıs sorunu için özel temsilci” atamasını istediğini kaydetmek istiyoruz. Yeni atanacak olan temsilcinin konumunu da öğrenmek durumundayız.

            Adada çözümsüzlüğü körükleyen adı geçen ülkenin önde gidenleri Kıbrıs Türklerini görmezden gelerek sürekli olarak yok sayıp Türkiye ile görüşmek istedikleri biliniyor. Uyuşmazlığın 50 yıldır çözülememesi bu yaklaşımlar nedeniyle kendiliğinden ortalık yerlerde sürünmektedir. Adadaki ateşkes koşullarının ne kadar süre ile korunacağı başka bir sorundur. Almanya’nın yayın kuruluşu “Deutsche Welle”nin “Rusya’nın adada askeri varlık sağlamak için Rumlarla görüşmelerin ortasında bulunduğunu” söylemesi bölgedeki egemenlik alanlarına sahip olmak istemelerinin yeni bir çıkışıdır.

            Değişik ülkelerin bölgede egemen olma istekleri yıllardan beridir biliniyordu. Bu koşullara koşut olarak Birleşik Amerika Devletlerinin adadaki işgüderi Bay John Koeing, “Kıbrıs müzakereleri makul bir süre içerisinde federasyon çözümünü gündeme getirmelidir. Müdahil taraflar arasında kısa süre önce yapılan görüşmeler, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması için iyi zemindir” diye konuşuyordu.

            Bu güne değin Federasyon başta olmak üzere pek çok ortak zemin arayışlarından çözüme ulaşılamadığını Bay işgüderin de bildiğine inanıyoruz. Kıbrıs Türklerinin Rumlarla yeniden ortaklık kurma isteklerinin olmadığının bilinmesini istiyoruz. Adanın tek sahibi olduğunu kabul ettirmeye çalışanlarla birlikte olmak istemiyoruz. İki komşu devlet olarak adada kalıcılığımızı pekiştirmek istediğimizi de kaydediyoruz.

            Sıklıkla yineliyoruz. 50 yıldır çözülemeyen veya çözülmek istenmeyen Kıbrıs uyuşmazlığı için yeniden düşünme zamanının geldiği inancındayız. Bu nedenle “Kıbrıs ‘ta yeni çözümlere gereksinimimiz vardır. Bu güne değin yapılan müzakerelerde çözüme ulaşılamadı. BM’nde yeni çözümleri düşünmesi gerekiyor. Adadaki çözüm, barışın da güvencesi olacaktır diyoruz. Tıpkı 20 Temmuz 1974’de olduğu gibi.

Önümüzdeki dönemde Ekim 2013 ayında mı olacak 2014 yılı başlarında mı olacak başlatılacak olan çözüm görüşmelerinde “iki devletli çözüm müzakerelerinin” başlatılması gerekiyor mu ne...

 

            SEVGİ ile kalınız.

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Yıldızların Kırpılanı
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Üç aşamalı yeni Ortadoğu… Biz hâlâ anlamadık mı?
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Filistin’in tapusu, Nâsıra’da bozuldu…
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir zamanlar “Ağabey” bile diyemiyorduk… Şimdi ortak tatbikat konuşuyoruz.
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Bölücübaşı çağrı yaptı… Ama Suriye kolu duymadı.
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Bir Medeniyet Müessesesi Olarak Atatürk Üniversitesi
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
PALANDÖKEN
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri