Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Çiftçi İlçe vakıfları performanslarını denetledi
Çiftçi İlçe vakıfları performanslarını denetledi
ETB’den Şenkaya buluşması
ETB’den Şenkaya buluşması
Kızılay vekaletle kurban kesim kampanyası başladı
Kızılay vekaletle kurban kesim kampanyası başladı
Hafızlık proje okullarına yoğun ilgi
Hafızlık proje okullarına yoğun ilgi
Engelli bireyler için iş birliği
Engelli bireyler için iş birliği

Ahmet Göksan

Çağrının Yanıtı
3 Ekim 2022 Pazartesi

“Biz Kıbrıs Türklerinin gıpta ile seyrettiği Rumların haiz oldukları hürriyet ve imtiyazı cesaretle söyleyebilirim ki İngiliz idaresinden başka hiçbir devlet idaresinde bulamaz ve göremezler.” 1942  Dr. Fazıl KÜÇÜK

                Dünyamızın gidişinin hiç de iyi bir gidiş olduğunu söyleyebilmenin olanaksız olduğu hemen herkes tarafından kabul ediliyor. Ukrayna’da başlayan çatışmalara koşut İran’da da kadınların başlattıkları direniş dalgalara dönüşerek yayılıyor. Bu gibi durumlarda sessiz olan İran yönetimi bu kez tavrını değiştirerek önlemlerini sıkılaştırıyor. İran’daki olayların fitilini ateşleyen olay Ahlâk Polisinin bir kadını tutukladıktan sonra öldürülmesidir. Ahlâk Polisi tanımına giren kişinin bu konuda ne kadar eğitilmiş olduğu bilinmiyor. Ahlâkın dar kalıplar içine sokulmasının yanlışlığı bu uygulama ile ortalıklara çıkmış oluyor. Öncelikle bu görevde olanların da iyi bir eğitimden geçirilmesi kaçınılmaz olarak karşımızda duruyor.

Eyleme katılan kadınların protesto için saçlarını kesiyor olmaları anlamlı olduğu gibi bir hayli düşündürücüdür. Yaşanmakta olan olayların İran’da ilk kez yer almadığı biliniyor. Daha önce yapılmış benzer olaylar karşısında Hükümetin sessiz kalarak ateşin düşmesini beklediği biliniyor. Ancak son olay dalgalar halinde yayılırken hükümet yanlılarının da sokağa çıkıyor olmaları iç savaş kışkırtıcılığı olduğu düşüncesini gündeme taşımış oluyor. Olaylar sırasında ölenler konusunda marifetmiş gibi yapılan açıklamaların da çelişkilerle dolu olduğu görülüyor.

Son dönemde AB ülkelerinde yaşanan siyasi yapının son olarak İtalya’da da görüldüğü gibi sağ politikalara doğru kırıldığı görülüyor. Kara Pazartesi diye tanımlanan seçimin sonucu ünlü faşist Mussolini’nin ülkesini felakete sürüklemesinin 100. Yılına denk geliyor olması kuşkuları da beraberinde getiriyor. AB’nin de kendi varlığını sorgulamasını gerekli kılıyor. Macaristan ile Polonya’dan sonra seçimi kazanan Kardeşler Partisi Başkanı Giorgia Meloni’nin uygulamaları kendi ülkesi içinde de belirleyici olacaktır. Fransa’da Le Pen’in de pusuda beklediği noktada Faşizmin AB ülkelerindeki uygulamaları Birliğin geleceğine yön veriyor olacaktır. Benzer sıkıntılar İsveç ile İspanya’nın korkulu rüyası olarak dumanlı havanın dağılıp dağılmayacağını beklemekte oldukları da biliniyor.

Tayvan’a yaptığı ziyareti olaylı geçen Amerikan Temsilciler Başkanı Nancy Pelosi namı diğer paluze hanım şimdilerde Ermenistan’da kışkırtıcılık yapıyor. Oradaki yangına adeta körükle giderken Azerbaycan’ı da Ermenistan’a saldırmakla suçluyor. Bu şekildeki davranışı ile taraflara silah satmayı da hedeflediği anlaşılıyor.

Türkiye ile Yunanistan arasında yaşananları dalgalı denizde yol almaya çalışan Adalar vapurlarına benzetmek gerekiyor. Beklenmedik bir anda Yunanlı siyasetçiler Türkiye’ye karşı saldırıya geçiyorlar. Adeta içine taş doldurdukları pirinç çuvallarının temizlenmesini istiyorlar. Arkalarına aldıkları ülkelere de “bakınız Türkiye pirinç çuvallarını taşla doldurdu” diyerek şikâyet ediyorlar.

Son yapılan Milli Güvenlik Kurulunun yayımladığı bildirisinde “Kıbrıs konusunun bütün boyutları ile ele alındığı” vurgusu yapılıyor. Bu nedenle de tüm ülkeler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımaya çağrılıyor. Gelinen bu noktada bağımsızlığımızın tanınması istenirken bizlere de görevler düştüğünün de bilinmesi gerekiyor. Unutulmaması gereken en önemli husus ise çözüm diyerek yola çıkılırken birbirimizi kırmadan çalışmaya başlamamız gerektiğidir.

Tanınma için ilk adımın karşımızdakilerden gelmesini bekleyerek değil adadaki gerçekleri muhataplarımıza anlatarak yola çıkmamız gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
PALANDÖKEN
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Yaşın Alınanı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Atatürk Üniversitesi’nde akıl teri patenti geçti
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Trafikte ölüm sessizdir, istatistik bağırır
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Kurşun sıkarsan, sevinç dağılır kardeşim
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Herkesin putu kendine şirin...
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri