Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı M. Hanefi İspirli, doğumunun 450.yılında Nef'î için Pasinler’de bir makam/mezar ve şiirlerinden örneklerin sergileneceği bir meydan yapılması için çağrıda bulundu.
İspirli, yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Divan edebiyatının kudretli hiciv şairi olarak bildiğimiz, hâlâ aşılamayan büyük şair Nef’î’nin doğumunun 450. yılındayız.
Bilindiği gibi Nef'î, 17. yüzyıl Türk şairlerindendir. Kaside de gerçek bir varlık göstermiş ve gerek kendi zamanında, gerekse sonraki yüzyıllarda kaside yazan bütün şairlere etki etmiştir.
Doğum yeri olan ve kayıtlara göre 15 yaşına kadar yaşadığı Pasinler’de, Erzurum’un ve Türk Edebiyatının bu büyük ismi için bir makam yapılması Erzurum’un yetiştirdiği değerlere sahip çıkma anlamında kıymetli olacaktır.
Pasinler’de anıt bir mekân düzenlenerek şiirlerinden örneklerin yazıldığı levhalarla süslenen bir alanın tahsis edilmesi için öncelikle Pasinler Belediyesi ve kaymakamlığı harekete geçmelidir.
TYB Erzurum Şubesi olarak daha önceki yıllarda defalarca bu konuyu gündeme getirmiştik. Şairin doğumunun 450.yılını vesile kılarak bir kez daha bütün ilgililere çağrıda bulunuyoruz.
Doğumunun 450. Yılında yapılacak böyle bir çalışma şairin aziz ruhuna sahip çıkma anlamında olduğu kadar, Pasinler için de bir vefa örneği olacak ve şairi gelecek nesillere taşıyacak, ilçeye gelenler Nef'î’nin o ilçeden olduğunu bilecektir. Erzurum’un ve Pasinler’in tanıtımında da katkısı olacaktır.”
Nef'î Kimdir?
Asıl adı Ömer olan ve hicvin ustası Nef'î’de 1572’de Erzurum Hasankale’de dünyaya geldi. Bu yüzden kaynaklarda kendisinden Erzenü'r-Rumî diye de bahsedilir.
Küçük yaşlarından itibaren güçlü bir eğitim gördü. Öğrenimine, doğduğu Hasankale’de başlayan Nef'î, daha sonra Erzurum’da giderek eğitimine burada devam etti. Türk edebiyatının önemli eserlerini okuyarak kendini geliştiren, Arapça ve Farsça öğrenmiştir.
Genç yaşlarında şiir yazmaya başlayan ve kendine mahlas olarak, “zararlı” anlamına gelen Zarrî’yi seçen Nef'î, 1585’de Erzurum defterdarı Gelibolulu Müverrih Ali, şiirlerini beğendiği genç şaire, Nef'î, yani “yararlı” mahlasını vermiştir.
Nef'î, Padişah I. Ahmet zamanında İstanbul’a gitmiş, devlet hizmetine girerek farklı memurluklarda görev almıştır.
II. Osman ve IV. Murad dönemlerinde sarayla yakın bir ilişki kurdu. Hicivleri ile bilinen Nef'î, birçok ismin nefretini ve öfkesini üstüne çekmiştir
IV. Murat’ın himayesinde korunan Nef'î hakkında birçok şikâyet geliyor ve onun idam edilmesini istiyorlardı. IV. Murat, Nef'î’den artık hiciv yazmamasını istedi.
Nef'î söz verse de kendisini tutamayıp Vezir Bayram Paşa hakkında bir hicviye yazdı. Bunun üzerine idamına karar verilir ve boğularak katledilir.
27 Ocak 1635’te İstanbul’da idam edilir ve cenazesi Sarayburnu’ndan denize atılır.