Okurlarım bağışlasınlar; beğendiğim bir yazıyı paylaşma ihtiyacı duydum…
Mustafa Durdu Bey kaleme almış…
“Türklükten kaçabilir miyiz?” başlığıyla…
Bu demek değil ki, yazılanların tamamına katılıyorum…
Konuya münhasır kısa olmasına karşın net tarifler yapan bir yazı…
Umarım istifade edilir…
***
“Türk, kimine göre bir ırkın adı, kimine göre Türkiye’de yaşayan insanların ortak kimliği, kimine göre bir millet ismi, kimine göre gâvurun zıttı. Kimilerine göre cesur, güçlü anlamında bir kavim adı, kimine göre Göktürklerin özel ismi. Mesela tarihten bugüne aynı ırktan olan diğer Turanî kavimler kendilerini Türk olarak isimlendirmiyorlar. Türklük biraz daha Türkiye’ye özgü gibi.
Kürtlükte ise fazla bir anlam çoğalması yok. Mesela Zaza ayrı Kürt ayrı. Doğu Anadolu’nun dağlık yörelerinde daha çok Irak’ın kuzeyinde, merkezi Erbil olan yerlerde yaşayan bir kavim adı Kürt.
Türklüğün kavim mi, millet mi, zihniyet mi olduğu konusu kişilerin zihniyetine göre değişirken Kürtlüğün içerdiği anlam tamamen kavim, ırk şeklinde. Dolayısıyla Türk milliyetçiliği ile Kürt milliyetçiliği aynı kefeye sığmıyor gibi.
Türklük tarihten bu yana bugünkü anlamlarına gelirken Kürtlüğün böyle bir değişim serüveni yok. Türklüğün alternatifi Kürtlük olabilir mi? Yoksa Balkanlardaki vakıaya uygun olarak Türklük Gâvurluğun alternatifi mi?
Milliyetçilik de öyle. Milletten türemiş olarak ele alındığında tamamen dinî bir hüviyeti ihtiva ederken, ulusalcılığa alternatif oluşturur. Oysa milliyetçiliği doğrudan ulusalcılık olarak algılayanlar da var. Mesela Kürt milliyetçiliği tabiri fazla kullanılmaz, bunun yerine Kürtçü ismi ön planda tutulurken Türkçülük tamamen marjinal bir kavramdır. Bugün için milliyetçilik deyince bu Türk milliyetçiliği olarak algılanır.
Elbette ulusçuluk, kavimcilik, ırkçılık İslam’ın reddettiği bir zihniyetin isimlendirilmesidir. Milliyetçiliği de aynı kategoride değerlendirebilir miyiz?
Birileri milliyetçiliği ırkçılık olarak algılarken birileri yurtseverlik olarak anlıyor. Bu konuda da tam bir görüş birliği yok aslında.
Bir de Atatürk milliyetçiliği var mesela. CHP’nin eskiden beri savunduğu MHP’nin 12 Eylül’den sonra müptelası olduğu bir ideoloji bu. Bu kavram, Atatürk’ün tanımı dışında da bir milliyetçilik tanımı olduğunu gösteriyor.
Peki, Atatürk milliyetçiği dışındaki milliyetçilik neyi ifade eder? Hadi diyelim, Atatürk Türkiye’deki Gayrimüslim – Müslüman herkesi Türk kabul ediyor ve vatandaşlığı ön planda tutuyor, bu halka da Türk ulusu diyor. Atatürk’ün milliyetçilik düşüncesi olduğuna göre başkalarının da milliyetçiliğe yüklediği anlamlar farklı olabilir. Mesela BBP’nin milliyetçilik anlayışı ile Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı birbirine zıt. Onlar millet kelimesini ve milliyetçiliği başka türlü anlıyor. Yoksa onların anladığı millet ve milliyetçilik mi daha tarihsel, yoksa CHP’nin milliyetçiliği mi?
Şurası unutulmaması gerekir ki bugün siz Türkiye’de kendinizi nasıl tanımlarsanız tanımlayın, ister “Ben Kürt’üm”, ister “Ben Çerkes’im”, isterse “Ben Laz’ım” deyin, Gâvurlar sizi tarihte olduğu gibi hep Türk olarak bilecek. Onların gözünde Türkiye’de yaşayan herkes 11. asırdan beri Türk’tür. Bu şu demek: İster Kürt olun, ister Arap, ister Oğuz; Türkiyeli iseniz siz Türk’sünüz.
Türklük’ten kaçamazsınız. Yakanıza yapışmıştır.”