Edebali’yi bilmeyenimiz yoktur…
Evladına yaptığı eşsiz nasihatle biliriz…
Ey oğul diye başlayan…
Ve…
“Beysin...
Bundan gayrı öfke bize; gönül almak sana
Suçlamak bize; katlanmak sana
Acizlik bize; hoş görmek sana…” diye devam eden pendname…
Başka öğütleri de var Edebali’nin…
Eşsiz öğretiler içeriyor…
Bunlardan birisi de “üzülürsün” vurgusu ile yapılanıdır…
Dostum girizgahıyla şöyle başlıyor…
“Cahil ile dost olma: İlim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez; üzülürsün.”
Ve devam ediyor…
“Saygısızla dost olma: Usul bilmez, adap bilmez, sınır bilmez; üzülürsün.
Aç gözlü ile dost olma: İkram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez; üzülürsün,
Görgüsüzle dost olma: Yol bilmez, yordam bilmez, kural bilmez; üzülürsün.
Kibirliyle dost olma: Hal bilmez, ahval bilmez, gönül bilmez; üzülürsün.
Ukalayla dost olma: Çok konuşur, boş konuşur, kem konuşur; üzülürsün.
Namertle dost olma: Mertlik bilmez, yürek bilmez, dost bilmez; üzülürsün.”
Ardından da muhkem tembihatlarda bulunup şunları zihinlere mıhlıyor…
“İlim bil, irfan bil, söz bil.
İkram bil, kural bil, doyum bil.
Usul bil, adap bil, sınır bil.
Yol bil, yordam bil.
Hal bil, ahval bil, gönül bil.
Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma.
Mert ol, yürekli ol.
Kimsenin umudunu kırma.
Sen seni bil; ömrünce bu yeter sana.”

***
Bütün bunlara internete aşina herkes hemen ulaşır…
Ancak, anlık bir okumayla geçer gideriz…
Oysa saatlerce üzerinde düşünülmesi gerekir…
Yedi satırlık öğüt…
70 kitap okunsa ancak bu denli iz bırakır…
Aynı şey 10 satırda ifadesini bulan tembihatlar için geçerli…
Ciltler dolusu eser hatmedilse  bu kadar öğretici olur…
Matematikte bazı formüller vardır…
Uzun uzun çözüm yerine küçük bir formülle çetrefilli problemler hallolur ya…
Nasihatleri de bu acıdan değerlendirmek lazım…
Özellikle de…
Edebali, Mevlana benzeri mütfekkirlerin, mutasavvıfların sözlerini…
Nasihat ehline bakış açımız çok önemli…
Onlar öyle büyük bir vazife yapıyorlar ki…
Efendimizin şu mübarek tespitiyle bakalım olaya…
"Bir organ hasta olunca bütün vücûd rahatsız ve hasta olur. Müslümanlar da tıpkı bir vücûd gibi birbirlerini sever, birbirlerine acır ve şefkat ederler"
Lafı uzatmaya gerek var mı?
Tefekkür…
Lütfen tefekkür!