Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
UEFA C Kursu 11 ilde yapıldı
UEFA C Kursu 11 ilde yapıldı
Prof. Dr. Hacımüftüoğlu'na özel ödül
Prof. Dr. Hacımüftüoğlu'na özel ödül
DGF ve DAGC'den Vali Çiftçi'ye iade-i ziyaret
DGF ve DAGC'den Vali Çiftçi'ye iade-i ziyaret
PFDK’dan Erzurumspor’a 80 bin TL para cezası
PFDK’dan Erzurumspor’a 80 bin TL para cezası
Son 21 gün, süre uzatılmayacak
Son 21 gün, süre uzatılmayacak

Can Umut Avcıgil

Gelin şu “Stresten” kurtululalım
16 Eylül 2024 Pazartesi

Saygıdeğer okurlarım,

Dilimizin zenginliği, atalarımızdan miras kalan en kıymetli hazinelerimizden biridir.
Ne yazık ki uzunca bir zamandır, bu hazineyi korumak yerine, ona yabancı unsurlar katarak yozlaştırma eğilimi gözlemliyoruz. Bu yozlaşmanın en bariz örneklerinden biri, dilimize yerleşen "stres" kelimesidir.

Düşünün ki, bir zamanlar ruh hallerimizi en ince ayrıntısına kadar tasvir edebilen bir milletken, şimdi tek bir yabancı kelimeyle bütün duygularımızı ifade etmeye çalışıyoruz. Halbuki bizim dilimizde "elem", "gam", "keder", "kasvet", "sıkıntı", "ızdırap", "tasa", "hüzün", "melâl", "kaygı" gibi onlarca kelime var. Her biri, ruhumuzdaki farklı bir gölgeyi, farklı bir ağırlığı anlatır.

"Stres" deyip geçtiğimizde, aslında ne kadar çok şeyi kaybettiğimizin farkında mıyız? "Dilhun olmak" ile sadece "stresli olmak" aynı şey midir? Ya da "inkisar" ile "stres" aynı duyguyu mu anlatır? Elbette hayır!

Dilimizin bu zenginliğini korumak, sadece kelime haznemizi genişletmek değil, aynı zamanda düşünce dünyamızı da zenginleştirmek demektir. Çünkü her kelime, beraberinde bir düşünce biçimi, bir dünya görüşü getirir.

Elbette, günümüz dünyasında "stres" kelimesini tamamen hayatımızdan çıkarmak mümkün değil. Ancak, bu kelimeyi kullanırken, onun yerine geçebilecek, belki de daha uygun düşecek Türkçe karşılıklarını da düşünmeliyiz. 

Gelin, dilimizin bize sunduğu bu zengin paleti kullanarak duygularımızı daha isabetli, daha renkli ifade edelim. Stres yerine bazen "kaygı", bazen "sıkıntı", bazen "dert" diyelim. Böylece hem dilimizi yaşatalım, hem de duygularımızı daha iyi anlayıp ifade edelim.

Unutmayalım ki, dilimiz kimliğimizdir. Onu korumak ve yaşatmak, geçmişimize saygı, geleceğimize ise armağanımızdır.

Saygılarımla.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Üç aşamalı yeni Ortadoğu… Biz hâlâ anlamadık mı?
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Filistin’in tapusu, Nâsıra’da bozuldu…
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir zamanlar “Ağabey” bile diyemiyorduk… Şimdi ortak tatbikat konuşuyoruz.
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Bölücübaşı çağrı yaptı… Ama Suriye kolu duymadı.
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Huylunun Huysuzu
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Bir Medeniyet Müessesesi Olarak Atatürk Üniversitesi
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
PALANDÖKEN
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri