Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) üyeleri, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Ankara Büyükelçiliği önünde toplanarak, ABD’nin yaptırım kararını protesto etti. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Milletin direnişi sonucu ABD’nin elinde kullanabileceği taşeron kalmadığından artık karşımıza bizzat ABD dikilmiştir. Guantanamo'ların, Ebu Gureyb'lerin ABD’si bize insan hakları dersi verecek en son ülkedir. ABD yanlıştan dönmezse misliyle karşılık verilmelidir" dedi.
Memur-Sen üyeleri, Türkiye’ye yaptırım kararı alan ABD’yi protesto etmek için ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde toplandı. Polis ekipleri tarafından yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı alanda “ABD dayatmasına boyun eğmeyeceğiz” pankartı açan sendika üyeleri, “Emperyalist devlet, yıkılacak elbet” ve “ABD FETÖ’den desteğini çek” sloganları attı. Daha sonra toplanan üyeler adına bir basın açıklaması yapan Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, “Emperyalist neocon siyonizmin devletleşmiş biçimi olan ABD, küresel zorbalığı sürdürebilmek için bütün dünyaya şantaj ve tehditlerle saldırmaktadır. Meseleyi idrak edemeyenlerin Trump’ın çılgınlıkları olarak gördüğü bu saldırgan siyaset, esasen çökmekte olan yeni sömürge düzeninin getirdiği telaştan kaynaklanmaktadır. Yeni sömürge düzeninin başını çeken ABD’nin saldırganlığı, dünyanın artık eski dünya olmadığının en açık kanıtıdır. Tehdit, şantaj ve zorbalık geri teptikçe ABD, daha da kudurmakta, daha da azgınlaşmaktadır. Büyük bedeller ödeyerek kendi bölgesinde bir istikrar adası olarak kalmayı başaran Türkiye, yeni sömürgeciliğin neocon siyonist kadrolarına boyun eğmediği için bugün açıkça hedefe konmuştur” ifadelerini kullandı.
“ABD’NİN ELİNDE KULLANABİLECEĞİ TAŞERON KALMADIĞINDAN ARTIK KARŞIMIZA BİZZAT ABD DİKİLMİŞTİR”
Meselenin rahip Brunson’a sahip çıkma meselesi olmadığını çok iyi bildiklerini vurgulayan Yalçın, “Dertleri ne Brunson ne de ABD’nin öne sürdüğü diğer argümanlardır. Dertleri Türkiye’ye diz çöktürmek, boyun eğdirmektir. Dertleri bizi ABD’nin yörüngesine çevirmektir. İçerideki müstemlekeci ortaklarıyla Gezi’de, 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da başaramadıklarını başarmak; PKK, FETÖ, DEAŞ’la kazanamadıklarını kazanmaktır. Milletin direnişi sonucu ABD’nin elinde kullanabileceği taşeron kalmadığından artık karşımıza bizzat ABD dikilmiştir. Son zamanlarda yaşananlar açık ve net olarak göstermiştir ki sömürgeci düzen; müttefik değil köle, ortak değil müstemleke aramaktadır. Bu nedenle emperyalizme boğun eğmeyip, yeni sömürge düzenine itiraz eden Türkiye’yi hedef almaktadır. Ama artık karşısında uzlaşma adı altında ihanete, ittifak adı altında esarete eyvallah diyen bir Türkiye yok. Çünkü artık yeni Türkiye, tehditlere pabuç bırakmayan Türkiye’dir. Boyun eğmeyi zillet; tavizi ihanet bilen Türkiye’dir” şeklinde konuştu.
“GUANTANAMOLARIN, EBU GUREYBLERİN ABD’Sİ BİZE İNSAN HAKLARI DERSİ VERECEK EN SON ÜLKEDİR”
ABD’nin yaptığının çılgınlık falan olmadığını, düpedüz küstahlık ve hadsizlik olduğunu belirten Yalçın, “Bize insan hakları üzerinden nizamat vermeye kalkan ABD, dönüp kendi kirli siciline baksın. Zira ABD devlet postuna bürünmüş bir zorbalık sistemidir. Dün Nagazaki, Hiroşima, Vietnam’da, bugün Irak, Afganistan, Suriye, Pakistan’da milyonlarca insanı katleden, camilere, okullara, hastanelere saldıran, tecavüzü, işkenceyi, her türlü insanlık suçunu sistematikleştiren Guantanamoların, Ebu Gureyblerin ABD’si bize insan hakları dersi verecek en son ülkedir. İşgalci siyonistleri, darbeci diktatörleri açıkça destekleyen de, direniş gruplarını terörist listesine alan da ABD’dir. Brunson’u bahane ederken Hakan Atilla’yı haksız yere alıkoyup tutuklayan da, terör örgütlerini besleyip büyüten de ABD’nin bizzat kendisidir. Suriye’de DAEŞ’in bütün katliamları ABD’nin siciline kaydedilmiştir” diye konuştu.
“ABD YANLIŞTAN DÖNMEZSE MİSLİYLE KARŞILIK VERİLMELİDİR”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“On binlerce kişinin katili PKK’yı destekleyip büyüten, Suriye’de terör örgütü PYD’yi, binlerce tır silahla donatıp eğiten ve bütçesinden terör örgütlerine yüz milyonlarca dolar bütçe ayıran da ABD’dir. 15 Temmuz’da darbeye girişerek 250 vatandaşımızı katleden, cumhurbaşkanımıza suikasta kalkışan FETÖ’yü açıkça destekleyen de ABD’dir. 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz darbelerinin arkasında da ABD vardır. ABD’nin eline, kuruluşundan bugüne dünyanın her köşesinde milyonlarca masumun kanı bulaşmıştır. Kendi gözündeki mertekleri görmeyip elin gözünde kıymık arayan bu hadsiz zorbanın, Türkiye’ye hukuk dayatmaya kalkması, Hukuk sistemimize ve milletin iradesine edepsizce, küstahça müdahaledir. Buradan açıkça ifade ediyoruz: Türkiye için artık en büyük tehdit ve problem ABD’dir. ABD, Türkiye’yi ambargolarla, tehditlerle, şantajlarla rehin almak istemektedir. Bu süreç 15 Temmuz’da sekteye uğrayan saldırının açık bir devamıdır. Fakat başaramayacak, zilleti tadacaktır. Biz bir milyonu aşan üyemizle, Memur-Sen ailesi olarak, bugün burada tepki veren sivil insanlar olarak diyoruz ki; ABD yanlıştan dönmezse misliyle karşılık verilmelidir.”
“ABD’NİN İNCİRLİK BAŞTA OLMAK ÜZERE BÜTÜN ASKERİ ÜSLERİ DERHAL KAPATILMALIDIR”
Yalçın, “Terör örgütleri üzerinden Türkiye’yi çökertmeye çalışan ABD’nin İncirlik başta olmak üzere bütün askeri üsleri derhal kapatılmalıdır. ABD tehditleri karşısında dünün anti emperyalist, bugünün müstemlekecileri salya akıtsa da, 15 Temmuz’un terini henüz silmemiş bir millet olarak meydanı zorbalara bırakacak değiliz. Dün Çanakkale’de, Kut’ül Amare’de, İstiklal Harbi'nde rezil rüsva ettiklerimiz, bugün kan kokusu almış sırtlanlar gibi etrafımızı kuşatsa da yaramızı sarar ve çıkıp hesabı görür, defteri düreriz. 15 Temmuz’da işgale pabuç bırakmadık. Bugün şantaja, tehdide, yaptırıma hiç pabuç bırakmayız. Ne acımız dinmiştir ne de öfkemiz. Bu böyle bilinsin! Bilinsin ki ne Türkiye sadece Türkiye’dir, ne de bu millet sadece 80 milyondan ibarettir. Dimdik duracağız, direneceğiz, kazanacağız. Çünkü boyun eğmek intihardır. Ve La Galibe İllallah” dedi