Milli Savunma Bakanlığı, son bir ayda yurt içi ve sınır ötesinde 3’ü büyük, 24’ü orta çaplı olmak üzere 27 operasyon icra edildiğini ve 279 terörist etkisiz hale getirildiğini belirterek, 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar toplam 32 bin 835, bu yılın başından itibaren ise 2 bin 360 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşavirliği'nde görevli Hava Muharebe Binbaşı Pınar Kara, Milli Savunma Bakanlığınca afet bölgelerinde gerçekleştirilen faaliyetler hakkında yaptığı bilgilendirmede, “FETÖ, PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadelemiz artan bir şiddet ve tempoda, terörü ve teröristleri kaynağında etkisiz hale getirme anlayışı ile devam etmektedir. Bu kapsamda; 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil toplam 32 bin 835, bu yılın başından itibaren ise 2.360 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Ekim ayında ise yurt içinde ve sınır ötesinde 3’ü büyük, 24’ü orta çaplı olmak üzere 27 operasyon icra edilmiş ve 279 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Ülkemize yönelik terör tehdidine karşı icra ettiğimiz tüm operasyonlarımız, başta Irak ve Suriye olmak üzere tüm komşularımızın sınırlarına ve toprak bütünlüğüne saygılı, uluslararası hukuka uygun, meşru müdafaa hakkı kapsamında ve sadece terörist unsurlar hedef alınarak yapılmaktadır” ifadelerini kullandı.
“EKİM AYINDA, TÜM HUDUTLARIMIZDAN YASA DIŞI YOLLARLA GEÇMEYE ÇALIŞAN 471 ŞAHIS YAKALANMIŞTIR"
Hudut sınırlarında gerçekleştirilen önlemler ve operasyonlar hakkında bilgiler de veren Binbaşı Kara, “Alınan ilave ve etkin tedbirler sayesinde Ekim ayında, tüm hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 471 şahıs yakalanmıştır. Bu şahıslardan 24’ü FETÖ mensubu olmak üzere 38’i teröristtir. 22 bin 406 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Yine bu dönemde icra edilen operasyonlarda; 18 bin 997 paket sigara, 185 kilogram uyuşturucu, 56 adet muhtelif silah ve 121 adet cep telefonu ele geçirilmiştir. Sınırlarımızın güvenliği ilgili bakanlık ve kamu kurumları ile koordineli olarak her türlü zorlu iklim ve arazi şartlarına rağmen 7 gün 24 saat kesintisiz olarak sağlanmaktadır” şeklinde konuştu.
“EKİM AYINDA SURİYE HAREKAT BÖLGELERİNDE, DEAŞ TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARI DAHİL OLMAK ÜZERE 169 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLMİŞTİR”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Suriye’deki tek hedefinin terör örgütleri ve terörist gruplar olduğuna dikkat çeken Binbaşı Kara, “Ekim ayında Suriye harekat bölgelerinde, DEAŞ terör örgütü mensupları dahil olmak üzere 169 terörist etkisiz hale getirilmiştir. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde Rejim’in çeşitli bahanelerle sivillere karşı yürüttüğü saldırılar devam etmektedir. Son bir ayda, İdlib bölgesinde Rejim tarafından yapılan top, havan, roket atışlarında ve hava saldırılarında, aralarında çocukların da bulunduğu 19 sivil hayatını kaybetmiş, 72 sivil ise yaralanmıştır. Söz konusu saldırıların sonlandırılması için belirlenen hedefler derhâl ateş altına alınarak imha edilmekte, birliklerimizin güvenliği için gerekli her türlü tedbir alınmaktadır” açıklamasında bulundu.
“BUGÜNE KADAR BİRLİKLERİMİZ VE AZERBAYCAN UNSURLARI TARAFINDAN 123 KİLOMETREKARELİK ALAN TEMİZLENMİŞTİR”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Azerbaycan ordusunun modernizasyon ve eğitim faaliyetleri ile Ermenistan işgalinden kurtarılan bölgelerde mayın/EYP arama ve imha faaliyetlerine destek vermeye devam etmekte olduğunun altını çizen Kara, “Bugüne kadar birliklerimiz ve Azerbaycan unsurları tarafından 123 kilometrekarelik alan temizlenmiştir. Ayrıca, mayın ve EYP temizliği kapsamında 899 Azerbaycan personeline eğitim verilmiştir. Türkiye ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri arasında ortak çalışma, eğitimlerin planlanması ve yapılması, yönetim ve icra esaslarının uyumlu hâle getirilmesine yönelik başlatılan ‘Kardeş Tugay’ projesi sürdürülmektedir. Silahlı Kuvvetlerimizin nitelikli personeli ve donanımı ile verilecek her türlü görevi yapabilecek kapasite ve donanımda olduğunun ispatı olan ortak tatbikatlarımız da devam etmektedir” dedi.
“YUNANİSTAN, 2021 YILI BAŞINDAN İTİBAREN ASKERİ DENİZ VE HAVA ARAÇLARI İLE GAYRİ ASKERÎ STATÜDEKİ ADALARA YÖNELİK 2 BİN 61 İHLAL GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR”
Yunanistan’ın, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde yapılan tüm çağrılara rağmen uluslararası anlaşmalarla belirlenen yükümlülüklerine aykırı olarak Gayri Askeri Statüdeki Doğu Ege Adaları’nın statüsünü bozan eylemlerini sürdürmekte olduğuna dikkat çeken Kara, “Yunanistan, 2021 yılı başından itibaren askeri deniz ve hava araçları ile Gayri Askerî Statüdeki Adalara yönelik 2 bin 61 ihlal gerçekleştirmiştir. Anlaşma yükümlülüklerini yerine getirmeyen Yunanistan’ın, aynı anlaşmadan doğan hakları elinde bulundurduğunu öne sürmesi uluslararası hukukun eğilip bükülmesi daha da vahimi içinin boşaltılmasıdır. Yunanistan’ın hukuka aykırı, provokatif ve saldırgan tutumuna karşı diplomatik kanallardan gerekli girişimlerde bulunulmakta, mütekabiliyet kapsamında sahada gerekli karşılık verilmektedir. Yine, Yunanistan’ın NATO içinde diğer ülkelerle silahlanma ve destek arayışına girerek, İttifak içinde ittifak kurma tutumu, hem NATO’nun dayanışma ruhuna hem de ikili ilişkilere zarar vermektedir” değerlendirmesinde bulundu.
“KIBRIS’TA EGEMEN EŞİTLİĞE DAYALI, YAN YANA YAŞAYAN VE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLAN İKİ DEVLET TEK ÇÖZÜMDÜR"
Binbaşı Kara ayrıca, Yunanistan’dan beklentinin, uzlaşmaz, hukuk tanımaz tutumundan ve üçüncü tarafları sorunlara dahil etme çabalarından vazgeçmesi, uluslararası hukuk zemininde, iyi komşuluk ilişkilerine dayalı diyalog ve barışçıl yöntemlerle sorunların çözümüne yönelik samimi gayret göstermesi olduğunu kaydetti. Kıbrıs konusuna da değinen Binbaşı Kara, “Kıbrıs’ta egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan ve iş birliği içinde olan iki devlet tek çözümdür. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin de bu çözüm yolunu benimsemesi Ada’nın huzur ve refahı için faydalı olacaktır. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki Kıbrıs bizim millî meselemizdir. Garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız” dedi.
NATO
NATO Savunma Bakanları Toplantısında, bölgesel ve küresel gelişmelerin ele alındığını vurgulayan Kara, şunları kaydetti:
“Toplantıda özellikle, Afganistan’da zor şartlar altında etkili iş birliğiyle binlerce Müttefik personel ve sivil Afgan’ın güvenli tahliyesinin sağlandığı, 20 yıllık harekâttan gerekli dersler alınması gerektiği; Afganistan’daki insani ve ekonomik durum ile olası/potansiyel mülteci riskine dikkat çekilmiştir. Terörizmle Mücadeleye ilişkin olarak; PKK/YPG, DEAŞ, El Kaide ve FETÖ gibi terörist örgütlerle aynı anda mücadele ettiğimiz, PKK/YPG’nin çevre ülkelerde isim değiştirerek terörist faaliyetlerini yürüttüğü, mücadelemizin etnik ve dini kimliğe bakılmaksızın sadece teröristlere karşı yürütüldüğü, komşularımızın egemenliğine, sınır ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuz, sınırlarımızda terör koridoru oluşmasına asla izin vermeyeceğimiz vurgulanmıştır. Ayrıca, yeni hazırlanacak Stratejik Konseptin NATO’nun kolektif savunma, kriz yönetimi ve işbirliği içinde güvenlik olmak üzere temel görevlerini kapsaması gerektiği belirtilmiş; NATO’nun değerlerinin, prensiplerinin ve dayanışmasının korunmasının altı çizilmiş; iklim değişikliği hususunda, Türkiye’nin Paris Protokolünü onayladığı, Türkiye’nin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bunun gereğini yapmaya başladığı ifade edilmiştir.”
Binbaşı Kara ayrıca, FETÖ ile mücadele kapsamında, 15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar 24 bin 82 personel ihraç edildiğini ve bin 380 personel hakkında ise idari sürecin devam ettiğini söyledi. Kara ayrıca, “1 Ocak - 28 Ekim 2021 tarihleri arasında; 3 bin 405 personel kamu görevinden çıkarılmış, 629 emekli personelin rütbesi geri alınmış, 159 personel göreve iade edilmiş, 17 emekli personelin rütbesi/unvanı iade edilmiştir” dedi.
"BİRKAÇ AY İÇİNDE DE İKİNCİ TOPLANTININ WASHİNGTON’DA YAPILMASI PLANLANIYOR"
Pentagon’dan gelen heyet ile F-35 savaş uçakları konusunda yapılan görüşmeye ilişkin soru üzerine Bakanlık kaynakları, Türkiye ve ABD Savunma Bakanlıkları arasında, F-35 konusundaki ihtilafın giderilmesi ve mali hususların görüşülmesi maksadıyla geçen hafta Ankara'da bir toplantı gerçekleştirildiğini belirtti.
Toplantı sonucunda müzakerelere devam edilmesi konusunda mutabık kalındığı dile getiren kaynaklar, “İlk toplantı yapıldı. Her iki taraf bakış açılarını ve kendi pozisyonlarını ortaya koydular. Birkaç ay içinde de ikinci toplantının Washington’da yapılması planlanıyor. Görüşmelerde problemlerin çözümüne ilişkin yöntemler ele alınıyor” diye konuştu.
Görüşmelerde, Türkiye’nin F-35 programına dönülmesine yönelik konuların da ele alınıp alınmayacağına yönelik sorusu üzerine, “Biz pozisyonumuzu ortaya koyduk. Birinci olarak F-35 programına geri dönme, ikinci olarak tahsis edilen uçakların teslim edilmesi eğer bunlar olmuyorsa ödediğimiz paraların iadesi şeklinde bir görüşümüz var. Bu kapsamda görüşmeler devam edecek” dedi.
SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ TERÖR SALDIRILARI
Son dönemde Suriye sınırına yönelik takviye görüntülerin yer aldığı belirtilerek olası bir harekata ilişkin soru üzerine kaynaklar, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da defalarca ifade ettiği gibi halkımızın ve sınırlarımızın güvenliğini için ihtiyaç olan yer ve zamanda gerekenler yapıldı, yapılır. Dönem dönem bu bölgelerde teröristlerin saldırı ve sızma girişimleri oluyor. Buna karşı da her türlü tedbir şu anda alınıyor. Bu kapsamda da TSK, nerede ihtiyaç varsa oraya birlik kaydırmak suretiyle gerekli tedbirleri alıyor” yanıtını verdi.
“Kamışlı’ya Rus uçaklarının konuşlandırıldığına” yönelik iddialar hatırlatılan kaynaklar, “Sosyal medyada dolaşan bazı görüntüler var. Bu görüntüler sadece o gün için gerçekleştirilen bir faaliyete yönelik. Bir uçağın iniş yapıp daha sonra ayrılmasına ilişkin. Herhangi bir konuşlanma söz konusu değil” dedi.
SAMP-T tedarikine ilişkin soru üzerine de kaynaklar, yerli sistemlerin geliştirilmesinin yanında hava savunma sistemlerinin tedarikine yönelik çalışmaların da devam ettiğini kaydetti.
"(Suriye tezkeresi) Bu sürekliliğin, devamlılığın sağlanması için süre iki yıl olarak belirlendi"
Irak ve Suriye’ye asker göndermeyi içeren tezkerenin TBMM’de kabul edildiği belirtilerek bunun süresine ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine Bakanlık kaynakları şunları söyledi:
“İcra ettiğimiz harekatlarla ülkemize yönelik Irak ve Suriye’den kaynaklanan tehditler azalmış olmakla birlikte hala devam ediyor. Buradaki mücadele bir süreklilik gerektiriyor. Bu sürekliliğin, devamlılığın sağlanması için süre iki yıl olarak belirlendi. Aynı zamanda mücadeledeki kararlılığımızın dosta, düşmana gösterilmesi için bu şekilde çıkarıldı. Ayrıca tezkeredeki ifadelerden hareketle yabancı silahlı kuvvetlerinin ülkemizde bulunması konusu da tartışıldı. Bu ifade 2014 yılından beri çıkarılan bütün tezkerelerde aynı ifadelerle yer aldı. Bu tezkerede bu konuyla ilgili yeni bir ifade yok. 2014’te BMGK’nın 2170 sayılı DEAŞ ve diğer terörist oluşumlarla mücadele konusunda bir kararı var. Bu kapsamda DEAŞ ile mücadeleye yönelik uluslararası koalisyon kuruldu. Bakanlar Kurulumuzun o dönemde aldığı bir karar da var. Bu karara istinaden çıkarılmış bir tezkere ve 2014 yılından itibaren çıkarılan bütün tezkerelerde aynı ifadeler yer alıyor. Bunun arkasında başka bir şey aramaya gerek yok.”