Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yerli ve özgün yeni yapay zeka modellerinin doğmasını sağlayacak girişimleri, somut adımlarla desteklemeye devam edeceklerini ifade ederek, “Türkiye'nin yapay zeka alanında söz sahibi ülkelerden olması adına, stratejik hamlelerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu alanda bilimsel yayın sayısında dünyada 16. sıradayız ve bu alanda hızla ilk 10 ülke arasına girmeyi sağlayacağız. Güçlü teknoloji geliştirme altyapımız ve nitelikli insan kaynağımızla, yapay zekanın etik değerler doğrultusunda ilerlemesini savunmaya devam edeceğiz." dedi.
Bakan Kacır, Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) tarafından, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla düzenlenen, "AI Tomorrow Summit 2025" etkinliğine katıldı.
Teknolojide kaydedilen ilerlemelerin, üretim modellerinden bireysel yaşam pratiklerine kadar hemen her alanda, kapsamlı bir yeniden yapılanmayı beraberinde getirdiğini anlatan Kacır, yapay zekanın, dijital devrimin tam merkezinde yer aldığını vurguladı. Yapay zekanın, karar süreçlerini dönüştüren, strateji kurmayı mümkün kılan, öngörü kapasitesini genişleten bir zihin ortağına dönüştüğüne işaret eden Kacır, "Her geçen gün artan veri işleme kapasitesi ve gelişmiş analiz kabiliyetleri sayesinde yapay zeka, akıllı üretim sistemlerinden hassas tarıma, iklim değişikliğiyle mücadeleden eğitim teknolojilerine geniş bir yelpazede, yeniliğin, verimliliğin ve rekabetin önünü açıyor. Bunların yanında yapay zekanın yalnızca fırsatları değil, aynı zamanda yeni riskleri, etik ikilemleri ve toplumsal sınamaları da beraberinde getirdiğini göz ardı etmemek gerekiyor." dedi.
“GÜÇLÜ İRADE ORTAYA KOYUYORUZ”
Kullanıcılar tarafından yoğun şekilde tercih edilen yapay zeka sistemlerinin, dil ve kültürel çeşitliliği yeterince gözetmeyen homojen veri kümeleriyle beslenmesinin, farklı kültürleri dışlayan ve ifade biçimlerini tek tipleştiren bir düzene kapı araladığının altını çizen Kacır, şunları kaydetti:
"Yapay zekanın, tüm bu sınamalar karşısında, insanlığın huzurunu ve ortak refahını güçlendiren, kapsayıcı bir geleceğe mi hizmet edeceği, yoksa eşitsizlikleri derinleştiren, kültürel çoğulluğu bastıran bir dijital tahakküm aracına mı dönüşeceği, insanlık olarak göstereceğimiz iradeye bağlı. Böyle bir tabloda, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda, adalet ve merhamet ilkelerini merkeze alan bir anlayışla, yapay zeka devrimini insanlık yararına yönlendirmek için güçlü bir irade ortaya koyuyoruz. Ulusal Yapay Zeka Stratejimiz ile yapay zeka ekosistemini daha gelişmiş ve daha rekabetçi bir yapıya kavuşturacak hamleleri belirledik."
YAPAY ZEKA EKOSİSTEM ÇAĞRILARI
Kacır, TÜBİTAK'ın yapay zeka ekosistem çağrıları ile yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerin, bu alanda teknoloji geliştiren KOBİ'lerin ve araştırma merkezlerinin projelerinin desteklendiğini aktardı. Bu yıl 4'üncüsü açılan çağrıya ilişkin bilgi veren Kacır, çağrı ile akıllı üretim sistemleri, akıllı tarım, gıda ve hayvancılık, finans teknolojileri, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik, akıllı eğitim teknoloji başlıklarında yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerin, ülkenin araştırma ve inovasyon altyapısının birikiminden etkin faydalanmasını sağlayacaklarını dile getirdi.
Yapay zekanın, mevcut işgücünün yarıdan fazlasını oluşturan işleri büyük oranda değiştireceğinin farkında olunması gerektiğine işaret eden Kacır, bu anlayışla Teknofest, Deneyap Teknoloji Atölyeleri ve Sektör Kampüste gibi programlarla gençleri yapay zeka çağının gerektirdiği yetkinliklerle buluşturduklarını belirtti.
ARF-ACC ALTYAPISI
Kacır, yapay zeka teknolojilerinin yüksek işlem gücüyle etkili biçimde üretilebilmesi, uygulanabilmesi ve verimli sonuçlar doğurabilmesi için gereken altyapıyı da inşa ettiklerine değinerek, 35 bin dizüstü bilgisayara denk gelen bilgi işlem kapasitesi ile dünyanın en güçlü 500 süper bilgisayarı arasında yer alan ARF'in geçen yıl devreye alındığı hatırlattı.
Savunma sanayisinden ilaç geliştirmeye, üretim teknolojilerinden hastalıkların erken teşhisine, pek çok stratejik alanda yürütülen yüksek yoğunluklu simülasyonların hızlı, güvenli ve verileri Türkiye'de kalacak şekilde gerçekleştirilmesine imkan sağlandığını bildiren Kacır, bu kapasiteyi daha da ileri taşımak için, özellikle veri analitiği ve yapay zeka uygulamaları için yüksek performanslı grafik işlemcilerle donatılmış ARF-ACC altyapısının da hizmete sunulduğunu aktardı.
“YAPAY ZEKA BÜYÜK DİL MODELİNDE ÖNEMLİ MESAFE KAT ETTİK”
Yaklaşık 380 bin dizüstü bilgisayara eşdeğer işlem gücüne sahip MareNostrum 5'i, Avrupa Yüksek Başarımlı Hesaplama Konsorsiyumuna (EuroHPC) ortak olarak araştırmacıların kullanımına sunduklarını hatırlatan Kacır, şöyle devam etti: "Çok kısa bir sürede, süper bilgisayar altyapımızı yeni nesil grafik işlemci birimleriyle güçlendirerek işlem kapasitemizi üç katına çıkarmayı, böylece yapay zeka alanındaki ileri seviye projelere yüksek destek sağlamayı hedefliyoruz. Güçlü altyapı yatırımlarıyla, desteklerimizle ve nitelikli insan kaynağımızla, Türkiye'nin yapay zeka yolculuğunu bütüncül ve stratejik bir vizyonla şekillendiriyoruz. Bu yaklaşımın önemli bir çıktısı olarak gördüğümüz, ülkemizin ilk temel yapay zeka büyük dil modelinde önemli mesafe kat ettik. Proje kapsamında TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zeka Enstitümüz, dijital içerikler, kamuya açık veri setleri ve kurumsal kaynaklardan 1 trilyon tokenlık veri derledi."
“STRATEJİK HAMLELERİMİZİ KARARLILIK SÜRDÜRECEĞİZ”
Yalnızca yerli ve özgün teknoloji üretme kapasitesini değil, aynı zamanda dilin ve kültürün zenginliğini de dijital geleceğe taşıdıkların vurgulayan Kacır, "Yerli ve özgün yeni yapay zeka modellerinin doğmasını sağlayacak girişimleri, somut adımlarla desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye'nin yapay zeka alanında söz sahibi ülkelerden olması adına, stratejik hamlelerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu alanda bilimsel yayın sayısında dünyada 16. sıradayız ve bu alanda hızla ilk 10 ülke arasına girmeyi sağlayacağız. Güçlü teknoloji geliştirme altyapımız ve nitelikli insan kaynağımızla, yapay zekanın etik değerler doğrultusunda ilerlemesini savunmaya devam edeceğiz." diye